Yuri Sunbae: Final Fantasy XV artık Windows'da! Final Fantasy Hikayesi

25 Ağustos 2019 Pazar

Final Fantasy XV artık Windows'da! Final Fantasy Hikayesi


NOT: Bu yazıyı Final Fantasy' nin daha yeni windows'a uyarlandığı zamanlar bir e-dergi için yazmıştım. üzerinde değişiklik yapmadan direk arşiv olarak bu yazım da blogum da kalsın diye paylaşıyorum. o yüzden üzerinden üzeriden uzun zaman geçen bir olayı yeni gibi anlatıyorum.


Oyuncu arkadaşlar için veya oyun oynamasa da çizimlerine aşık olup final fantasy serisini merak edenler için final fantasy’nin hikayesi;

Tamamlanması 10 yıl süren Final Fantasy XV, geliştirilme süreci boyunca çok farklı aşamalardan geçti. Konsept, karakterler, evren defalarca yazılıp, silinip, baştan yaratıldı. Hatta oyunun ismi bile değişti. Aslında “Versus XIII” isimli olan bu oyun 2013’de yenilenerek tekrar duyuruldu.
İlk olarak sadece Playstation uyumlu çıkarılsa da artık 2018 itibari ile Windows uyumlu olarak Steam’de biraz yüksek bir meblağ ile satışa sunuldu. Sonunda benim gibi sadece PC oyunları sevenler veya Playstation’ını olamayanlar için büyük mutluluk oldu. Steam’de sunulması ile oynu satın alıp oynamak isteyen arkadaşlara kısa bir hikaye geçmişi ve Final Fantasy’nin hikaye sırasını anlatmalıyım dedim. İşte başlıyoruz..
En başta da söylediğim gibi sürekli silinip baştan yaratılan bir hikayesi olduğu için hayranlarının kafasında yıllarca karmaşalara yol açmış bir hikaye. Bu neden ile kafalarımız da oluşan karmaşayı yok etmek adına 5 bölümlük bir anime serisi ve filmleri yayınlanmış, bu çaplı geniş geçmişe sahip bir oyundan bahsediyoruz.
Hikayemizin geçtiği yer Lucis Krallığı, bu krallık kutsal kristal sayesinde korunan ve nesilden nesile aktarılan bir güce sahiptir. Lucis yüzünü takan kişi gücünü kontrol edebilir. Yüzüğün şuan ki sahibi Kral Regis’dir.
   
( Kral Regis )
Kutsal kristal krallığı korumaktadır fakat bu gücü elde etmek isteyenler için de bir savaş nedenidir. Gelişmiş teknolojileri ile çevrelerinde ki ülkeleri fethederek daha da güçlenmiş olan Niflheim Krallığı da kristalin peşindedir. Bu nedenle Kral Regis, kristali kullanarak şehrin etrafına korucu bir bir bariyer oluşturur. Bu kadar büyük bir enerji kullandığı için kristal Kral Regis’i yıpratmış ve erken yaşlandırmış hatta koltuk değneği olmadan yürüyemez hale getirmiştir.
Buraya kadar olan hikayeyi ve savaş örgüsünü ilk olarak Kingsglaive: Final Fantasy XV filmini izleyererek gelişmeleri görebilirsiniz.
 
( Kingsglaive’lar – Filmden fotoğraf)
Final Fantasy, zaten inanılmaz gelişmiş grafik,çizimlerine sahip bir oyunken filmi içinde aynı şeyi söylemek mümkün. Yine muhteşem grafik ve efektler ile hazırlanmış bir film. Mutlaka izlemenizi öneriyorum.
Devam edicek olursak.  
 ( Prens Noctis )
Kral Regis’ın bir de Noctis Lucis Caelum adın da oğlu vardır. Noctis, küçük yaşta annesini kaybetmiş olması ve babasının sorumlulukları nedeni ile yalnız büyüyen bir çocuk olmuştur.
Tenebrae, Lucis’in komşu krallığıdır. Kraliçe Sofia tarafından yönetilmekte ve Lunafreya adında bir kızı vardır. Tenebrae, kahinlerin bulunduğu bir nokta olmasıyla ünlü olmuştur ve en küçük kahin Lunafreya’dır.
 
( Prenses Lunafreya )
Bir gün Noctis bakıcısı ve korumaları ile saraya dönerken Niflheim tarafından gönderilmiş dev bir yarı yılan yarı kadın bir yaratık tarafından saldırıya uğrarlar. Tüm herkes ölürken Noctis’de ağır yaralanır ve travma geçirmesine neden olur. Kral Regis oğlu Noctis’in daha hızlı iyileşmesi için onunla daha güvenli olan Tenebrae’ya gider. Ve böylece Noctis ile Lunafreya tanışmış olurlar.
Noctis’in şehirin dışında yani bariyerden çıktığını öğrenen Niflheim, Tenebrae’ya saldırır.
Saldırı sırasında ölen Kraliçe Sofia ile Tenebrae, Niflheim’ın egemenliğine geçer.
Kral Regis, Noctis ve Lunafreya’yı alarak kaçmak ister ama arkalarında kalan Lunafreya’nın kardeşi için Lunafreya yolda Kral Regis’den ayrılarak Tenebrae’da kalır. Niflheim, Lunafreya’nın kahin olması nedeni ile ona kötü davranmasa da yine de hayatlarını tutsak şekilde yaşamaya devam etmelerini sağlarlar.
Aradan geçen 12 yıl sonra bile Niflheim,Lucis’e saldırmaya devam eder.(Bu süreç yukarı da bahsettiğim filmde geçiyor.) Bu sırada Kingsglaive(Kralın Kılıcı) takımı kurulur ve Kral Regis tarafından bu özel takıma güç verilir. Fakat yine de artık Kingsglaive’in güçleri de Niflheim ordusuna karşı yetersiz kalmaya başlar. Niflheim’ın barış yapmak istiyoruz diye Lucis’e yaklaşıp kurduğu tuzaklarla işler daha da birbirine girer ve Niflheim generali, Kral Regis’ı öldürür. Kral Regis, son anda parmağında ki yüzüğü çıkararak Lunafreya’ya vererek yüzüğü oğlu Noctis’e ulaştırmasını ister.
Kral Regis’ın ölümü ile Lucis’de niflheim’ın eline geçmiş olur. Bu sırada Noctis, başkentte olanlardan habersiz yolculuk yapmaktadır.
   
Hikayenin başlangıcı ve genel olaylar burada bitmektedir. Bundan sonra bir de 5 bölümden oluşan animesi vardır. Bu anime de Noctis’in yaşadıkları anlatılmıştır.


Babası ile arası iyi olmayan Noctis, sıradan bir liseye gitmiş. Hatta saraydan ayrılarak küçük bir dairede yaşamaya başlamıştır.
Animede ve oyunda var olan karakterlere gelirsek;

Gladiolus Amicitia, babası kralın muhafızı olması nedeni ile kendisi de babası gibi kral muhafızlığı yapmak istemektedir. Noctis’i küçüklüğünden beri tanıması ve küçük yaşta gösterdiği şımarık hareketlerinden dolayı Gladiolus zamanla Noctis’e karşı öfkeli duygular beslemiş ve her fırsatta bir gün kral olduğunda ona saygı duymayacağını dile getirmiştir fakat daha sonra noctis’in aslında farklı bir kişiliği olduğunu fark edince ona zamanla ısınmaya ve sevgi beslemeye başlamaktadır. Bu yüzden koruması ve kılıç hocasıdır.


Ignis Scientia, Noctis’in annesini kaybettiğinden beri Noctis’in bakımını üslenmiş biri. Noctis’e yemek yapan, dairesini temizleyen ve tabii ki korumalığını da üstlenen biridir.

Prompto Argentum, Küçüklüğün de şişman ve asosyal olan, kimseyle arkadaş olmak istemeyen biriyken Noctis’e karşı meraklanıp arkadaş olmak isteyen biri. Fakat fazla kilolarından dolayı Noctis için yeterince iyi olmadığını düşünerek sıkı bir diyete girerek liseye kadar fazla kilolarından kurtulmuş ve bu süreçte asosyalliğini yenerek konuşkan hatta çapkın biri haline gelmiştir. Lisede Noctis ile yakın arkadaş olmuş ve yanından ayrılmayıp Noctis ile seyahat edip bir gün Prenses Lunafreya ile tanıma hayalleri kurup, savaşmayı öğrenmeye çalışan biri olarak devam etmiştir hayatına.
Bu 4 arkadaşın Araba ile çıktıkları yolculukta animemiz biter ve oyunu açtığınızda karşınıza bu 4 arkadaşın yolda arabaları bozulmuş halde karşımıza çıkar. İşte oyun burada başlıyor.



Noctis, Lunafreya ile bir araya gelebilip yüzüğü alabilecek midir? Lucis’i Niflmheim’dan geri almayı başarabilecek midir? İşte bu soruların cevaplarını daha sonra öğreniceğiz…

 Siz söylemeden biz söyleyeli Noctis, Naruto’dan Sasuke’ye benziyor. Saçları,bakışları,konuşma tarzı, sesi vs.. o kısmı da ayrı bir çekici yanı..

  Oyunda Bol Eğlenceler (>^_^<)

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

google.com, pub-7272226159133752, DIRECT, f08c47fec0942fa0